CEZA, ÇOCUĞA BIRAKILIRSA <br /> <br /> İlkokul - AlıntıSöz

CEZA, ÇOCUĞA BIRAKILIRSA

İlkokul ikinci sınıf öğrencileri, siz baba
olsanız, babanız da çocuğunuz; suç
işlediğinde ona ne ceza verirdiniz?
sualini başarıyla cevaplandırdılar. (yapılan bu anket ailelerin iç yüzünü,
çocukların muhayyilesini ve kendilerine
verilen cezanın ağırlığını büyük
çıplaklığıyla ortaya koyuyordu.) Onu bir topal ata bindiririm. Üstüne
çadır örterim. Çadırın tepesine bir bıçak
asarım. At topalladıkça bıçak kafasına
dokunsun, akıllansın.
Gazeteciler arasında konuşkanlığıyla
tanınan ve her fırsatta çocuğuna öğütler veren bir babaya, yer değiştirdikleri
takdirde çocuğunun uygulamak istediği
ceza: Ağzına fermuar dikerimdi.
Annesi üvey olan bir kız çocuğu
Gezmeye götürmem, bir sütçünün oğlu
Eşeklerin yanında yem yesin: şiddetli baskı altında tutulan bir çocuk, Olmaz,
çocuk da olsa babaya el kalkmaz diye
cevap veriyordu. Okul öğrencilerinin yarısı, gazeteci
ailelerin çocukları, yarısı da çevredeki
gecekondulardan gelen yavrulardı.
Anket, bu iki grup ailedeki görgü ve
eğitim ayrımını bütün çıplaklığıyla
gözönüne seriyordu. Yaşayış şartları normal olan yavrular: İyilikle
söylerdim: Poposuna usulca
vururdum: Yemek vermezdim:
İçinde fare olan tuvalete kapatırdım:
İğne yaptırırdım: Denize atardım,
yüzme biliyor gibi cezaları babalarına layık görürken gecekondu bölgesinde
oturan çocukların cevapları çok daha
ağırdı: Bir tencere çorbayı kafasına
geçirirdim: Ayaklarından tavana
asardım: Baltayla keserim:
Kelepçelerim: Ağaca bağlar, kırbaçlarım: Yerim: Pastırma gibi
doğrarım: Eşek sudan gelene kadar
döverim: Kaynar suyla haşlarım.

Diğer Aziz Nesin Sözleri ve Alıntıları